23 Mart 2011

TÜRKÜLER YAZDIĞIM HAYATTAN KESİTLER

Bu sabah zihnim çok dağınık. Ne zaman toplu oldu bilemem, ama bu hayata türküler yazmak ve türkülerle küfretmek istiyorum. CHP gibi hep muhalefette kaldığımı hissedince... Ne yapayım, muhalif olmak, CHP'den farklı olarak, üretkenlik kaynağıdır. Dalkavukluğun sonu yok. Dalkavuk olursunuz, sarayda yaşarsınız, ama gün gelir de en ufak hatada kelleniz alır. Muhalif olup dağlarda isyan türküleri söyleyen yiğitlerden olmak var...

Maliye Bakanlığı'ndan müjdeli bir haber geldi: Yaş sınırı 35'e çıkartıldı. Güzel bir haber. Üç beş kişinin alındığı Hesap Uzmanlığı ve Maliye Müfettişliği hayalleri için toy olmak gerekli, ama yılda en az 500 kişinin alndığı Vergi Denetmenliği mantıklı bir hayal olabilir. Sabredip bir yıl Vergi Denetmen Yardımcısı olarak görev yapsanız... Bankacılara sesleniyorum, cesareti ve hevesi olan için Vergi Denetmenliği iyi bir hedef. Bir yıl çalışıp istifa edersiniz ve bağımsız denetim şirketlerine transfer olursunuz. Bankacılara sesleniyorum demiştim. Yani Teftiş ve İç Kontrol çalışanlarına... Onlar kim mi? Teftiş çalışanları Müfettişler ve İç Kontrol çalışanları Müfettişin Yandan Yemişleri/Yandan Çarklı Müfettişler... Maliye Bakanlığı'nda sizlere güzel hedefler var. Herkes pazarlamacı ve hatta şube müdürü olmak zorunda değil.

Çok haysiyetli bir vekil olan Sabahat ablamız bir baş komisere tokat atmış. Şu ülkede kaşınan birkaç milyon insan var. Elbette namuslu, dürüst ve ülkesini seven Kürtler sonsuza dek kardeşimizdir, ama pkk destekçisi çapulculara karşı çok hınçlıyız. Ya o şerefsizlerin yayınlandığı listeler olsa, kardeşimiz olan Kürtlere asla zarar vermeden, pkk destekçisi şerefsizlere karşı silahlı mücadeleye girişsek, emin olun ne can sıkıntımız kalacak, ne de baş ağrılarımız... Bu hainlere karşı tek çözüm var: Dişe diş, kana kan... Elbette Devlet, hatalarını bıraksın ve bazı açılımlar yapılsın, ama pkk destekçisi hainlerin dişini sökmek gerek. Zaten silah kullanmayı seven bir miletiz, verin pkk destekçisi şerefsizlerin listesini ve gidip ebelerine rahmet okuyalım. Biraz kan akar, ama daha sonra ülkesini seven Türkler ve Kürtler kardeş kardeş yaşamaya devam eder. Evet, tavuk bile kesemem, ama pkk destekçisi şerefsizlere kurşun sıkmaktan gurur duyarım. Yalnız, devletime seslenmek istiyorum. Vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruat değil! Bana verilecek silah G3 piyade tüfeği olmasın da... Verin keleşi ve asker kıyafetini... Henüz ölmedik veya içimiz geçmedi. Tamam, Bruce Lee filmlerini seyrede seyrede kendini Çinli hisseden ve acayip hareketlerle arkadaşlarıyla yakın döğüş sporu yapan bir gençliğiz, ama daha ölmedik ve pkk destekçisi hainlere karşı kurşun sıkabilecek iradedeyiz.



Geçen hafta en küçük halamı kaybettim. Ölüm... Bu konuda fazla yazmak istemiyorum, ama dünya hayatı böyle işte. Ölüm ve doğum hep içiçe. Yaşamaktan, yürümekten, düşünmekten, kahve içmekten, kitap okumaktan, kariyerden, aileden, sevdiklerinizden ayrılmayı elbette istemezsiniz, ama SS Kanunu hayatın her alanında geçerlidir. Bakalım, yaşabildiğimiz kadar mücadele edeceğiz, sonra bir tohum misali yere düşeceğiz ve bilmediğimiz bir alemde uyanacağız. Ölümden korkmuyorum, ama boş yaşamaktan, hedeflerine ulaşamadan ölmekten ve hedefsizliğimden ötürü hesap vermekten korkuyorum. Ey ölüm, senden asla korkmuyorum, ama keşke zamansız olmasan... Ama kadere inanmak borcumuzdur. Hayattayım, mücadele ediyorum ve gücüm yettiğince mücadele edeceğim. Şu güneşli havada nefes almak, soğuk suyla yüz yıkamak ve özgürce düşünmek... Bunlar ne büyük nimetler değil mi?.. Yazımı bitirmeden önce Adana'dan bir resim ekleyeyim. Adana'dayım ve hava çok güzel...

Hiç yorum yok: