23 Mart 2011

HUZURU BULANLAR ve BİZ KARİYER SAHİPLERİ

20/10/2007 tarihli bir yazı...

"Huzur kavramıyla ilgili gözlemlerimden bahsedeceğim bu yazımda. Arkadaşlarımdan biriyle dolaşıyordum şehirde. Hava yağmurluydu ve bu hava yine beni gergin yapmıştı. Aslında yağmuru çok severim, ama yağmurlu havada dışarıda dolaşmaktan da nefret ederim. Bir anahtarcıya uğramamız gerekmişti. Caddenin arkasındaki anahtarcıya gittik. Küçücük, birkaç metre kare büyüklüğünde bir anahtarcı dükkanıydı. Her zaman olduğu gibi, gözlemlemeye başladım. Önce anahtarcı abimizi gözlemlemeye başladım. Orta yaşlarda, işinin ehli bir usta olduğu yüzünden belliydi. Yüzüne bakarak iç dünyasını tahlil etmeye çalıştım. İşini sevdiğine kanaat getirdim. Mutlu olmalıydı ve yaşadığı sakinlik ona huzur vermeliydi. Ustamıza imrendiğimi hissettim. Daha sonra dükkânı gözlemlemeye başladım. Birkaç metre kare büyüklüğünde, beyaz badanalı bir yerdi. Bir anahtarcıda olabilecek araç ve gereçlerden bahsetmeyip, o kısmı erbabına bırakıyorum. Isınmak için klima, üst köşede 37 ekran televizyon ve en şahanesi de bir semaver... Ustamıza tekrardan imrendiğimi hissettim. Televizyon açıktı, klimanın sıcağından dolayı dışarıdaki soğuk hissedilmiyordu ve semaverde mis kokulu çay demlenmekteydi. Az sonra yaptıracağımızı yaptırıp oradan ayrılacaktık. Dışarıda şakır şakır yağmur yağmaya devam ediyordu. Ne yazık ki o güzelim ortamdan ayrılacaktık. Sıcacık ve sevimli bir dükkân, çalışırken kulak ve göz misafiri olunan bir televizyon ve mis gibi çay... İşte, bu huzur değil miydi?

İktisatçıyım, iktisat doktorasına kadar eğitim hedefliyorum; mesleki hedeflerim var, kurs ve sertifika peşinde dolaşıyorum, ekonomiyi takip ediyorum, muhasebe ve finans öğrenmeye çalışıyorum; ama sanki kendimi kandırıyormuşum gibime geldi. Uykusuz geceler, yorgunluklar, beynin içinde uçup duran rakamlar, teoriler ve gerçekler... Sahi, biz kariyer sahibi insanlar neyin peşinde koşup duruyoruz, bilen var mı? Acaba kaç tanemiz az önce bahsettiğim anahtarcı ustanın sahip olduğu huzura sahip? Okuduğum ve kariyer hedeflediğim için pişman değilim ve iktisatçı olduğum için sevinçliyim, ama kariyer, meslek gibi kavramları kendime padişah eylemişim gibi geliyor. Geçenlerde gördüğüm rüyalar bunu ispatlamaz mı? Muhasebeyle ilgili bir ayrıntı zihnime takılmıştı ve sabaha kadar rüyamda muhasebeyle uğraştım ve sabah uyandığımda da aklımda o, çözemediğim muhasebe olayı vardı. Kaptırmışım kendimi rakamlara, teorilere, raporlara, bilgisayara...

Kitapçı, anahtarcı, ressam ve diğer ustalar... Sizlere imreniyorum; çünkü kendi ufacık dükkânlarınızda, kendi krallığınızda mutlu olmamanız için bir neden yok. Az para kazanabilirsiniz, ustalığa saygının kalmamasından dolayı haklı olarak yakınabilirsiniz, ama emin olun ki "huzur" denilen tatlı şey sizin tarafınızda. Bizim gibi rakamlarla, raporlarla, kavramlarla uğraşmıyorsunuz... Evet, takılmışız "kariyer" denen saçmalığın ardına ve ömrümüzü tüketmekle meşgulüz..."

En huzurlu olduğum zamana, bebekliğime ait bir resimi aşağıya ekliyorum. Bir yaşında bile değilken...

Hiç yorum yok: