1 Ocak 2013

YENİ YILIN İLK YAZISIYLA MERHABA DOSTLAR

2013'ün ilk gününün akşamında bu satırları yazıyorum. Bergamotlu çay ve Erol Evgin nağmeleri... Aylardır yazmıyordum, çünkü zihnim yoğun ve vaktim dar. Aslında bütün insanların vakti dar, ama bu gerçeği kavrayabilen çok az... Saat 00:00'ı bekleyemedik dün gece. Zaten beklesen ne olacak?.. Mesele Hristiyanlık adetlerine sahip çıkma veya çıkmama değil. En değerli hazinemiz yavaş yavaş elimizden alınıyor, ama anlayamıyoruz bunu. En değerli hazine mi? Elbette ömür... Daha dün küçücük bir çocuktum, ama bugün baba olmak üzereyim. Ömür hazinem yavaş yavaş benden çalınıyor işte. Karamsarlık değil bu! Asla, karamsar olmayı kendime hakaret kabul ederim. İtiraz noktam şu: Kafada garip bir şapka, elde kadeh sabahlamak ve bir yıl daha bitti diye sevinmek... İsteyen hindisini de yesin veya tombalasını da oynasın. Sabaha doğru uyandım ve patlama sesleri kulağıma çarptı. Havai fişek seslerinden dolayı sabaha doğru uyandım. Bu soğuk havada uykusuz kalmak ve alkole boğulmak bana garip geliyor, ama ne diyeyim... Herkes özgür... Yazmak istemiyorum bu sıralar. Vesselam.