29 Temmuz 2010

YEŞİLÇAM'IN ARKA PLANDA KALAN ÜSTATLARI

Yeşilçam'ın jönleri kim diye sorsam, eminim ki Kemal Sunal, Kadir İnanır, Halit Akçatepe, Ayhan Işık, Ediz Hun, Şener Şen, Cüneyt Akın, Kartal Tibet, Erol Taş gibi ustalar ezbere söylenecektir, ama ya arka planda kalan jönler?.. Ustalardan bahsetmek haddime değil, ama Kadir Savun, Hulusi Kentmen ve Reha Yurdakul üstatları unutmadık mı?

Kadir Savun: Erzincan'ın İliç ilçesi Erhami (Leventpınar) köyünde doğan usta bir Türk sinema oyuncusudur. Sinemaya 1940'lı yıllarda başladı. 100'ün üzerinde yapımda rol aldığı Yeşilçam'ın önde gelen karakter oyuncularından birisiydi. Sağlam, gururlu ve güvenilir karakterlerin vazgeçilmez oyuncusuydu.
(15 Ağustos 1926-10 Ekim 1995)



Hulusi Kentmen: Deniz astsubayı olarak orduda görev aldı. Emekli olduktan sonra sinema oyunculuğuna başladı. İlk oynadığı film 1940 yılında "Sürtük" oldu. Tatlı-sert ve babacan tarzı ile çoğu filmlerinde baba, komiser, bahçıvan, hakim vb. roller üstlendi, birçoğunda kendi adıyla oynadı. Kentmen, 1942-1988 yılları arasında 500'e yakın filmde rol aldı. Türk sinemasında bir klasik olan oyuncu 82 yaşında 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi.



Reha Yurdakul: Türk sinemasında aranılan karakter oyuncularından olan Yurdakul, Karanfilli Naciye filminde yönetmenlik, Ana Hasreti, Kanlı Sevda, Kısmetin En Güzeli, Murada Ereceğiz, Ölüm Peşimizde, Yetim Ömer, Yetim Yavrular filmlerinde yapımcılık, Doktor Civanım filminde yapım sorumluluğu, Umudumuz Şaban filminde de senaristlik görevlerini üstlendi.
(Ölüm tarihi: 27 Aralık 1988 )

18 Temmuz 2010

YILLIK İZİN ZAMANIM GELDİ

Diyarbakır'dan döndüm. Diyarbakır eskiye göre daha huzurlu. Akşam saatlerinde dışarıya çıkabiliyorsunuz. İnsanlar yollarda, çay bahçelerinde, parklarda, camilerde... Artık terör bitmek zorunda. Fırsat buldukça insanlarla konuştum. Bir ticari taksi sürücüsü özetle şunları söyledi: "Terörden, kandan ve huzursuzluktan bıktık. Pkk ve derin devlet gizli dost. Her ikisi de terörün bitmesini istemiyor, ama artık insanların çoğu uyanıyor. Çanakkale'de birlikte şehit olmadık mı? Bakın Irak'a. Irak'ta Saddam'ın devrini mumla arıyorlar. Türkiye yaşanabilecek en iyi ülke. Pkk ve derin devlet, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, petrol kaçakçılığı ve silah kaçakçılığı pastasını paylaşıyor. Kürt ve Türk milliyetçiliği hepimize zarar veriyor...". Artık Diyarbakır huzura erişmeli. Bir akşam Gazi Köşkü'ne çay içmeye gittik. Gazi Köşkü'nün birkaç resmini aşağıya ekliyorum.





Üniversite yıllarında oynadığım bir oyun vardı: WORMS... Eski dostumu bugün tekrardan hatırladım. Internetten en son sürümünün demosunu indiriyorum. Beğenirsem, satın alacağım.



İki haftalığına yıllık izne ayrılıyorum. İzinde Kahramanmaraş'a ve Kayseri'ye gitmeyi düşünüyorum. İzinden sonra mı? Gidecek çok yolum var... Beğendiğim bir sözü ekliyorum. "ARTIK GÖKTE SÜREYYA YILDIZI DOĞSA BİLE BENİM İÇİN FARKETMEZ...". Selametle...

14 Temmuz 2010

DİYARBAKIR CAHİT SITKI TARANCI MÜZESİ

Diyarbakır'dayım ve Cahit Sıtkı TARANCI'nın doğduğu evin resimlerini çektim. Büyük şairin yaşadığı ev şimdi müze olarak kullanılıyor. Fazla yorum yapmama gerek yok. Resimler aşağıda bulunmaktadır.

















2 Temmuz 2010

SABAH OLMASINA AZ KALA

Ekmek Teknesi benim için çok özel bir dizi. Nusret Baba rolünde rahmetli Savaş DİNÇEL Üstadı, Cengiz rolünde Peker AÇIKALIN'ı, Kirli rolünde Kadir ÇÖPDEMİR'i, Gamsız Celal rolünde Ahmet YENİLMEZ'i unutmak mümkün mü? Bu dizinin bütün bölümlerine sahip olmam gerekli. Dizinin yapımcı şirketi Sinegraf'a ve yapımcısı Osman SINAV'a sürekli e-posta yollayacağım ki dizinin bütün bölümlerini temin etmeme katkı sağlasınlar ve rahmetli Savaş Üstadın hatırasına saygı olaraktan, dizinin DVD'lerini satışa sunsunlar.

Resim: Nusret Baba



Resim: Kirli ve Cengiz



Resim: Necibe ve Gamsız Celal



Aksilik çıkmazsa, yarın MCSD-Microsoft Yazılım Uzmanlığı için kayıt yaptıracağım. Yazılım hakkında tek kelime bilgim yok, ama bu iktisatçının dönüşüm geçirmesi zorunlu. Umarım ki CISA-Uluslararası Bilgi Sistemleri Denetçisi için ön adım olur.



Discovery'de yayınlanan Man vs. Wild Ultimate Survival bölümlerini nasıl elde edebileceğimi bilen var mı? ABD'de satışa sunulmaktadır, ama Türkiye'ye getirme olanağım yok.

İrtibat için: mustafa.auditor@gmail.com

SİYAH BEYAZ RESİMLERDE KALAN

Benim gibi seksenliler hafızasını karıştırsın. Bir zamanlar öyle fotoğraf makineleri vardı ki sadece siyah-beyaz resim çekerlerdi. Bizim evde de bir tane vardı ve şimdi tozlu bir çekmecede sitemle ağlıyor. Şimdi ağlıyor, ama bir zamanlar çok değerliydi. Çocuktum ve merak ederdim, ama dokunamazdım kendisine. Dokunamazdım, çünkü babam yasaklamıştı. Ben ne mi yapardım? Evde kimse yokken, gizlice kendisiyle oynardım. Eski dostumuz bir canlansa ve anlatsa geçmişimi, geçmişte kalan güzellikleri ve çok uzakta kalan heyecanları... Eski dostum tarafından çekilmiş siyah-beyaz resimlerin bir kısmını taradım ve meçhul bir gelecekte, bütün resimleri taramayı düşünüyorum. Her siyah-beyaz resimde silinmez hatıralar, geri gelmeyecek mutluluklar ve sessiz gemiye binip aramızdan ayrılan canlar... Bahsettiğim resimlerden birkaç tanesini aşağıya ekleyeceğim.

Resim Bir: Babamın gençlik yılları



Babamla ilgili bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum. Rahmetli, çeşitli kamu kurumlarında görev almıştı ve bunlardan birisi?.. Evet, bir kamu kurumunda TEFTİŞ KURULU MÜDÜRLÜĞÜ de yapmıştı. Bir nevi meslekdaşız.

Resim İki: Bebeklik resimlerimden birisi



Resim Üç: Henüz dört veya beş yaşındaydım



Yukarıya sadece üç tane resim ekledim, ama sadece üç resimde bile milyonlarca hatıra var. Siya-beyaz resim çekilen günlere geri dönebilmek, o günleri tekrardan doya doya yaşayabilmek ve yılların katılaştırdığı kalbi yumuşatabilmek... Şimdi kalp katılaştı ve en derinlere gömüldü hatıralar... Gencim, güçlüyüm, başarılıyım, hedeflerim var, ama hayata karşı iyice bilendim, kalbim katılaştı ve birçok hissin üzerini kabuk bağladı. Şimdi çok ciddiyim, çok asık suratlıyım, çok ketumum, çok çatık çehreliyim. Siyah-beyaz resimlerde kalan hisler, hatıralar ve kurban olunası "an"lar...