26 Haziran 2013

HAZİRAN AYI DA BİTERKEN

Bu "Bülbülderesi Mezarlığı"nın iyi araştırılması gerekli. Orada yatan herkesi Sabetaycı ve gizli Yahudi görmek elbette abes, ama burnuma pis kokular geliyor. Oda TV'nin web alanına bakarsanız; Türkiye'ye yön vermiş ve vermekte olan ailelerin çoğu Sabetaycı, ama iyice araştırmak gerek...


*****

Hırsızlığın sınırı nerede başlar ve nerede biter, çok tartışılacak bir konu. Örneğin kopya Windows işletim sistemi kullanmak veya bir kitabın fotokopisini satın almak gibi... Bir insanın cüzdanından para çalmaya çoğumuz utanır, ama sıra kopya Windows kullanmaya gelince, çoğumuz şunları der: "Ya ABD zaten dünyayı sömürüyor. Biz de tepki veriyoruz!". Ama ülkemizde üretilen bir mal veya hizmet başka bir ülkede kopyalansa, hepimiz ne laflar sallarız o gavur ülkelere! Klasik Asyalı kurnazlığı yapmış olmuyor muyuz? Menfaatlere gelince parti, ırk, din vs. kalmıyor... Hepimiz aynı partiden, ırktan ve dindeniz:)

****

Davalar partilere bağlanamaz. Ve oturdukları yerden hiçbir şey yapmayıp, ancak laf üreten ve en küçük bir katkısı olmayan insanların bazı ülküleri sahiplenmesi var ya... Bu fakir Mustafa bir şeyler yapmasa da yapanları sever ve boş konuşanlardan hiç hoşlanmaz... Asım'ın nesli diye dem vuranlar, Asımları bile sevmeyi bilmiyorlar...

******

"Kürtçe Eğitim" konusunda ilk ve son defa fikirlerimi belirtmek istiyorum. Ama en baştan belirteyim: Sataşma istemiyorum. Fikirlerim: 1) Çok sayıda Kürt arkadaşım var. Önce onlara sormak gerek. Yani Kürtler kendi dillerinde eğitim istiyor mu? Eğer istiyorlarsa, bu hakkı engellemek insani değildir. Bunun için referandum yapmak da abestir. Bazı yörelerde veya okullarda örneğin haftalık 8 saat Kürt dilinde dersler koyarsınız ve bu sorun çözülmüş olur. Ve bu da Kürt kardeşlerin Türkiye'mize olan sevgilerini pekiştirecektir. 2) Elbette resmi dil Türkçe'dir. Ve Kürt çocuklar kendi ana dillerini öğrendikleri gibi Türkçe de öğrenmelidir. Bu faşizan bir durum değildir. 3) PKK adlı aşağılık örgütün en temel savlarından birini daha çürütmek için akl-ı selim Türkler ve Kürtler bu konuda fikir üretmelidir. Sataşma olursa, Mustafa çok kızacaktır:)

*****

Sin şına girince mimin kabri bulunalı çok oldu, ama sinden nefret etmek de nesi? Tarih anadan babadan duyulan değildir, belgeye dayanandır ve geçmiş hadiseleri o zamanın şartlarını düşünerekten ve adaletten sapmadan değerlendirmek gerek. Üçüncü köprünün adına isyanınız varsa, marifet Selim adına itiraz etmek değil; köprünün adı "Yavuz ve Pir Sultan" olsun diyebilmektedir...

*****

657 kalksın ve kamu sadece sözleşmeli personel çalıştırsın ve adil, nitelikli ve çağdaş performans ölçütleri gelsin desem, memurlar çok mu kızar? Ama kamu kurumlarında, memurları gördükçe, insan isyan etmek istiyor. Tın tın ve vasat olanlar çoğunlukta ne yazık ki...

*****

Neden çevremdeki bütün solcu arkadaşlarım cebi dopdolu ailelerden geliyor, neden hiçbiri maddi zorluk yaşamamış ve neden hepsi de kapitalizmi iliklerine kadar yaşarken sürekli sol adaletten dem vuruyor? Güzel ülkemin garip tezatlarından birisi... Turan hayaliyle buram buram yanıyorum, ama mantıklıyım. Devletin zalimce uygulamaları sayesinde Kürt sorunu bir sel olup büyümüştür. Aklı selim bir "Turan Sevdalısı" olarak bu gerçeği de kabul ediyorum, ama zengin aile çocuklarının solcu söylemlerini an-la-mı-yo-rum. Cebi dolu, acıdan uzak ve tuzu kuru bütün kapitalist solcu arkadaşların Mustafa alınlarından öper ve saygılar diler...

*****

İlginç bir web sitesi: http://yazarmezar.com/