14 Mart 2010

ABBAS VE MURAKIP -1-

Abbas: Abi, Murakıp da ne oluyor? Meslekle mi ilgili?

Murakıp: Yok ya, işsiz olduğumuz dönemde bile kullandığımız bir mahlas...

Abbas: Ne anlamda kullanıyorsun?

Murakıp: Şu yokluk aleminde sayısız deniz vardır. Kimi insanın hayatı sadece karada geçer ve denizlerden hiç haberi yoktur. Kimi insansa elinde çomçayla saltanat kayığına biner ve her denizin suyundan kazanına doldurur.

Abbas: Odunlardan ve düşünenlerden mi bahsediyorsun?

Murakıp: Haşa, şu alemde odun olmak erdem olarak kabul edilmişken ve odun olanların peşinden insanlık koşarken, bizim gibi fikir işçilerinin başkalarına "odun" diye laf atmaya hakkı var mıdır? Çık dışarı ve dolaş sokakları, aç televizyonu, oku gazeteleri; göreceksin ki "odun" diye tasvir edilen insanların cemiyeti, ülkeyi ve dünyayı istila ettiklerini göreceksin.

Abbas: Çok büyük laf atıyorsun. İnsanlık "odun"lara mı emanet?

Murakıp: Elbette bir direniş var. Fikriyle, ilmiyle, kalemiyle, maneviyatıyla ve yüreğiyle direnen "murakıp" sayısı da küçümsenemez. Bir şair yazmış: "Akıncılar akıp gitti, dönmedi...". Akıncılar bizi bırakıp çoktan gitti, ama biz onların mirasına sahip çıkmaya çalışıyoruz.

Abbas: Akıncıların mirası da ne oluyor?

Murakıp: Vicdan, yürek sızısı, Türkiye sevdası vb... Bak topluma ve ağla. Şu toplumda günde kaç cinayet işleniyor, tecavüz vakalarının gerçek sayısı ne, meyhane köşelerinde ve kumar masalarında sönen hayat sayısı kaç, rüşvet pastasının büyüklüğünü bilen var mı, canım ülkeme ihanet eden hain sayısı kaç, gözlerinden yaşlar süzülen çocukların müsebbibi kim; bütün bunları sorgula ve yanıt ver.

Abbas: Abi, peki ne yapacağız.

Murakıp: En azından kendi evimizin önünü süpürmeyi bileceğiz. Murakıplar derece derecedir. Ben en alt seviyede bir murakıbım ve ancak kendi evimin önünü süpürmeye gücüm yetiyor. Bak, orada bir çöplük var ve cemiyetin değerleri kokuşuyor. Bak orda bütün mahalle yanıyor ve ben ancak kendi yangınımı söndürmeye çabalıyorum. Sen benim gibi olma ve yangının tamamına müdahele et...

Abbas: Abi, sence hangisi erdemli? Odun olmak mı, murakıp olmak mı erdem?

Murakıp: Bilmiyorum, hadiseye sadece erdem olarak bakmak mı gerek? Fikirlerimin temelinde Peyami SAFA'nın etkisi büyüktür. Peyami'nin MAHŞER adlı mükemmel eserini okursan, ne düşündüğümü tam olarak anlayabilirsin. Belki de sırtımıza gereksiz yükleri yüklediler. ( Kitabın kapak resmi alttadır. )

Abbas: Odun olmak mı gerek yani?

Murakıp: Hayır, kesinlikle hayır... Kendi halinde, dürüst ve zararsız olmak yeterli...


Abbas: Sen neler yapıyorsun peki abi?

Murakıp: Kendime bile hayrım yok ki cemiyeti düşüneyim. Orda bir yangın var ve cemiyetin temelleri yanıyor, ama kendi yangınım cemiyetin yangınından daha büyük...

Hiç yorum yok: