18 Mayıs 2009

BENİM HASRETLERİM VAR

İnsan fani ve ölümlü, ama insanın arzuları sonsuz. Ölüm gelecek, ama insan yaşamaya ara vermek istemiyor. Ölüm son değil, ama bilinmez bir zaman boyunca yeniden dirilişi beklemek insanı ürkütüyor. Ruhum sonsuzluk peşinde, ruhum özgürlük yoluında; ama yapabileceklerim ve sahip olabileceklerim çok sınırlı. Elde edemiyorsam özgürlüğü ve sonsuzluğu, hasrette mi duymayayım?

Uçabilmek, serin rüzgarlarla dans edebilmek, gök mavisine sarılmak, hiç uyumadan sonsuza dek sabahlamak ve güneşi görerek sevince boğulmak istiyorum. Göklerle arkadaş olmalı, göklerde pervasızca uçmalı ve gök mavisinin derinliğinde mutluluğu bulmalıyım. Kuşlar gibi özgür ve kelebekler gibi pervasız olamıyorsam, hasretim mi olmasın?

Hiç uyumadan serin gecelerde huzur bulmak, gecenin sessizliğinde kendime gelmek ve zamandan saatler çalmak isterdim, ama küçük ölüm denilen uykuya bağımlıyım. Bütün anı saran diriliğe sahip değilsem, hasrette mi duymayayım?

Gencim ve hayallerim var. Hiç yaşlanmayacağımı ve ölmeyeceğimi düşünüyorum, ama ak saçlar yavaş yavaş belirmeye başladı. Kim bilir, yaş 35 yolun yarısı değilse; bu dünyada en güzel çiçekler bile solmaya mahkumsa; bu dünyada hafakanlar ruhu sarmışsa; bu dünyada Leylalar hep hayaldeyse; bu dünyada yürekler burkulmak zorundaysa; bu dünyada sevdalar ancak masallarda yaşanıyorsa; bu dünyada zalimler hep mutluysa, elimden ne gelir, sonsuz mutluluğa hasret mi duymayayım?

Hiç yorum yok: