27 Ocak 2011

HAYAT YOLCULUĞUMUN ÖZETİ

Evlenmeme az kaldı. Çocuktum, ergen oldum, ilk gençlik yıllarını yaşadım, üniversite ve askerlik bitti, işe girdim ve evlenmeme az bir zaman kaldı.

Dönüp arkama baktım bugün. Acısıyla ve tatlısıyla bugünlere geldim. Gün geldi de güldüm, kahkaha attım, haykırdım ve sessizce ağladım. Kısa gibi görünüyor, ama bugüne dek uzun bir hayat yolculuğum oldu.

Hayat yolculuğuma baktım bugün. Gördüm ki vicdanlı, iyi niyetli ve sağduyulu olmaya çabalayan bir adam gördüm. Düştüğüm zamanlar oldu, ama hep mücadele ettim. Hatalarım da oldu elbette, ama vicdanım az çok sızladı hatalarımın neticesinde.

Büyüdüm ve evlenecek bir adam oldum. Kısa şortla Gülpak Sokak'ta dolaştığım, incecik duvarlarda koştuğum, en ince ağaç dallarına tırmandığım ilk çocukluk yılları uzakta kaldı. Ya ilk gençlik yıllarım? Kahramanmaraş ve Kayseri'de geçen ilk gençlik yıllarım... Lisenin en çalışkan öğrencisi... İzmir'de geçen 9 Eylül Üniversiteli yıllarımı da burada hatırlamam gerekli. Büyüdüm ve evlenecek bir adam oldum...

"Büyüdüm ve evlenecek bir adam oldum." demiştim, ama bu ikinci büyümem... Evet, ikinci defa büyüdüğümü hissettim. Tekrardan mı büyümek? Evet, insanı büyüten farklı etkenler vardır. Örnek mi? Evlenmek, baba olmak, ölüm, hastalık... Bundan yaklaşık 18 yıl önce, yıl 1993'te babamı kaybettiğimde büyümüştüm zaten. Küçük bir çocuktum, ama umulmadık bir zamanda evin erkeği rolü bana verilmişti. Babam ölmüştü ve ben çok küçüktüm, ama bir anda büyütüldüm, kocaman adam yapıldım...

Umarım ki tekrardan büyüyeceğim. Baba olduğumda, çocuğumu kucağıma aldığımda üçüncü defa büyümüş olacağım. Baba olmak mı? Elbette tatlı ve huzur verici bir yüktür. Hayırlı evlatlarımız olsun da...

Evlenmeme az kaldı ve hayat yolculuğum geldi aklıma. Acısıyla ve tatlısıyla, eminim ki yaşamayı seviyorum. Rabbim vicdandan, akıldan ve doğruluktan ayırmasın...

Hiç yorum yok: