23 Ocak 2011

ŞU GÜN İSTEDİĞİM ŞEY

Her şeye ara vermek istiyorum.
Konuşmaya,
Düşünmeye,
Çalışmaya,
Hayata,
Yürümeye,
Oturmaya...
Her şeye ara vermek istiyorum.
Sadece derin bir uyku...
Sımsıcak bir odada, yorgana sarılmak, radyoda güzel nağmeler, dışarıda ise şakır şakır yağmur... Perdeler sonuna dek kapalı, gece lambasının loş arkadaşlığı ve radyoda güzel nağmeler...
Gözlerim yavaş yavaş kapanmalı, düşüncem donmalı ve silinmeli bütün çirkinlikler... Ve uykunun kollarına bırakmak bütün benliğimi. Mışıl mışıl uyumak... Oda ki sımsıcak, yorgan ki yünden... Sarılmak yorgana...
Bütün yorgunluklardan kurtulana kadar uyumak...
Sonrasında da neşeyle uyanmak, sımsıcak suyla duş almak ve sıcak suyun rehavetinde kaybetmek hisleri...
Çeşmeden akan suyun çunuru dolduruşunu seyretmek ve ağlayan damlaların feryadına kulak vermek... Kaynar suyu çıplak bedenle buluşturmak ve ruhu kirleten bütün hislerden kurtulmak...
Devamında da nefis bir kahvaltı... Tazecik ekmek, bergamotlu çay, türlü peynirler, zeytin, ceviz, tahin-pekmez, sahanda sucuklu yumurta... Tıka basa kahvaltı yapmak, bardak bardak bergamotlu çay içmek...
Kahvaltı ki sımsıcak bir odada... Tıka basa kahvaltı yapmak...
Kahvaltı sonrası mı? Kitap ve gazete keyfi... DVD'de film... Sevdiğin bir dizi de olabilir... Ilık ikindi saatlerine kadar sürecek bir keyif...
Sonra hazırlanmak ve dışarıya adım atmak... Bol bol yürümek, dostları ziyaret etmek, alış veriş yapmak... Ve akşam vakti eve dönmek...
Eve dönünce mi? Eşofmanlarını giymek, çayını demlemek, çayın yanına Kahramanmaraş tarhanası ve ceviz almak, sobayı çalıştırmak, televizyonun karşısına geçmek ve sevdiğin bir diziyi veya yayını seyretmek...
Gece olana dek devam edecek bir keyif...
Hemen uyumak yok. Sabaha doğru mu? Kapatmalı ışıkları, perdeleri açmalı, radyonun sesine kulak vermeli, ağlayan gökleri seyretmeli, apartmanların kör pencereleriyle konuşmalı ve sormalı kör pencerelere: Hangi hayatları saklıyorsunuz, kimler neşeli ve kimler kederli?
Ve okunan sabah ezanına kulak vermek... Günahkar olsan bile, minareden yükselen ezanın öğretilerine teslim olmak ve gönülden "ah" demek...
Ve sonra huzurla uyumak, uyumak, uyumak...

Dünyaya tapmıyorsan ve kalbinde vicdan taşıyorsan, hayat çok güzel ve yaşamaya değer... Seviyorum hayata tutunmayı ve kendime ait dünyanın krallığında kral rolünü oynamayı... Kendime ait dünya mı? Benim, ama birlikte... Kapıları dostlarıma açık... Dost mu? Anlayışlı, suçlamayan, yargılamayan, destek olan...

Hiç yorum yok: