Sen delikanlım, bitmeyen savaşların yılmaz neferi, zulmet şeytanlarının ebedi düşmanı, bilgelik yolunun yorulmaz çocuğu, silkin ve mücadelene devam et. Sen ki hayat yolunda hep saffetini korumayı amaçladın, sen ki kalbine güvendin ve yüreğinin götürdüğü yere gittin. Öyleyse kalk ve tekrardan meydan oku bütün haksızlıklara, bütün zulmetlere. Karanlığı tek başına yenemiyebilirsin, ama gücün hiç mi yok ki karanlığa kılıç sallayamıyorsun? Sen ki hep vicdan sahibi oldun, sen ki kocaman beyninle şeytanların planlarına saldırdın. Evet, gücün sınırlı, heyben boş, ama yinede mücadele etmekten asla korkma. Dünyanda bir güneşin doğmasını istiyorsun, fakat güneşler hep batmak istiyorsa bile umudunu yitirme ve en azından güneşe doğru koşmayı dene.
Ey karanlıklar, haksızlıklar ve zulmetler, bakın şu delikanlıya ve titreyin korkuyla. Sizler şu muvakkat gücünüze tapıyorsunuz, ama karşınızda öyle bir delikanlı var ki kocaman kalbiyle ve beyniyle size her an saldırmaya hazır. Sizin gücünüzün hükmü ancak şu muvakkat dünyada geçer, ama şu delikanlının öyle bir avukatı var ki ve orda öyle bir hesap meydanı var ki... Ey zalimler, ey hainler, ey satılmışlar, şu delikanlı korkar mı sizden, şu delikanlı eğer mi boynunu sizlere ve şu delikanlı tapar mı sizin gücünüze?..

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder